Hamsa: Ahimsa'nın İslami Perdesi Üzerine Notlar

Kökeni temelde bir uzak doğu felsefesi olan Ahimsa'ya dayanan, İslam ve Yahudi foklorik öğelerinin ortak bid'at değerlerinden biri de Hamsa'dır.
Hamsa'yı anlayabilmek adına öncelikle Ahimsa'yı tanıyalım;

http://mezhebiolmayanmukallid.blogspot.com/2013/06/ahimsa-islamn-uzak-dogusuna-dair-notlar.html 

Hamsa ise başta dediğimiz gibi Yahudi, İslam kültürünün ortak sembolik değeridir. Bir diğer ortak noktası ise, ikisinde de kadınlar üzerinden bir sembol oluşturulmuş olmasıdır.
Misalen Yahudilikte Hameş eli Hristiyanlıkrta Miryam'ın eli(Meryem eli) , İslam'da ise Fatıma' nın eli olarak bilinmektedir.

İbranice’de beş anlamına “hamesh” de bu sembol için kullanılan isimlerden biridir; Yahudi inanışına göre bu beş parmak, Tora'nın 5 kitabını temsil etmektedir. Kabalistik bir sembol olarak ele aldığım Hamsa kültü, uzak doğudaki manasından biraz koparılmış biçimde İslam, Yahudi ve Hristiyan Kültürüne girmiş, sokulmuştur. Aradaki tek fark uzak doğudaki Ahimsa anlayışı daha çok hümanizm ve şiddet karşıtlığı üzerine kurulu iken, İslam ve Yahudilik gibi unsurlarda muska, nazarlık gibi manalar taşımaktadır.

İslam kültüründeki hamsa anlayışı daha mitolojik bir hikayeye dayandırılarak İslam Kültür hayatına girmiştir, misalen bu beş parmak İslam'ın beş şartını temsil etmektedir. Şia-alevi kültüründe ise, Peygamber sülbündeki 5 kutsal kişiyi simgelemektedir. bunlar; Muhammed dahil olmak üzere Fatma, Ali, Hasan ve Huseyin’dir. Yani bilinen şii-alevi kültüre göre Ehl i beyt'i simgelemektedir.

Farklı bir öğretiden İslam'a monte ettirilmiş olmasının yanında bijuteri gibi sektörlere ekmek kapısı olan hamsa tipi takılar, kabala tipi öğretilerin popülerlik kazanması ile hamsa takan ya da hamsa dövmesi yaptıran insanların varlığını da arttırmıştır, yani sektör haline dönmüştür. Ayrıca bununla kalınmamış, simgelerin kullanılmasının kendilerince hurafe teolojik temelleri de oluşturulmuştur. Mesela Fatıma ana eli olarak bildiğimiz şu şey -şey demekten başka bir tanım bulamıyorum-



Yani Fatıma ana eli hikayesi oldukça mitolojiktir, hikayeye göre;

Hz. Muhammed'in kızı Fatıma, kocası Hz. Ali'yi görünce o sırada pişirmekte olduğu helvaya şaşkınlıkla elini daldırır ve karıştırmaya başlar. Kocası durumu fark edince Fatma'nın elini tencereden çıkartır. Fatma'nın eli yüzyıllardır sahiplerine şans getirdiğine ve onlara sabır ve sadakat erdemleri verdiğine inanılan bir tılsım haline gelir. Helva tenceresine dalan el ile tılsım arasında nasıl bir bağ olabilir çözemedim. Anlayan var mı?

Hatta maradona'nin 1986 dünya kupasında eiyle attığı gol için sonradan verdiği demeçte;


         
            ''o benim değil fatma'nın eliydi''



gibi komik olduğu kadar düşündüren ve bir o kadar da hüzünlendiren hikayelerde yok değildir.

Kısaca İslam'a uzak doğu heterodoks yapılarından İran eliyle sokulmuş bir bidattır. Daha evvel Yahudi kültüründe ve Hristiyan kültüründe bulunması ise, yine uzak doğu kesişim noktalarındaki Hint-Avrupa etki alanından dolayı olmuştur. Bu coğrafya tüm dinleri yani ilahi dinler kategorisine aldığımız yapıları etkilemiştir.

Çeşitli tiplerde bulunan Hamsa eli Yahudilerde şu şekilde,



Müslümanlarda;



özellikle bir yas töreninde görüntülenen şia ayininde;



şeklinde gösterilmiştir.

Jainizm kökenindeki orijinali ise şudur;


Kısaca, İslam'ın ''nur topu'' gibi hurafelerinden biridir, hem de uzak doğu kökenli olarak.
 
Saygılar...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlkel Komünal Bir Hareket: Mazdek İsyanı

Babek El Hürremi ve Hürremiler Üzerine Notlar

Zenc İsyanı Üzerine Notlar